25 Ekim 2016 Salı

Hz.Mehdi'nin Çıkış Alametleri ve Özellikleri

ALLAH HZ. MEHDi’Yi BiR GECEDE ISLAH EDECEKTiR

El-Mehdi, bizden, Ehl-i Beyttendir. Allah onu bir gecede ıslah eder (yani tevbesini kabul eder veya feyizler ve hikmetlerle donatır). (Sünen-i ibni Mace Kitabü-l 'fiten Tercemesi ve Şerhi-Kahraman Neşriyat, cilt 10, Mütercim: Haydar Hatipoğlu, Bab: 34, sayfa.348)

islam alimleri bu hadisi şu şekilde açıklamışlardır:...Bir gecede Mehdi’nin ıslah edilmesi sözü ise Cenab-ı Hakkın kendisine kutup mertebesinin verilmesine işarettir. Bu dereceyi çalışmakla, uğraşmakla kazanamaz. Yüce Mevla’nın Kur’an-ı Kerim’de belirttiği gibi Hz.Peygamber (sav)’e verilen bu lütuf, Hz. Mehdi’ye de verilmiştir. Yüce Mevla, Kur’an-ı Kerim’de Şura Suresi 52. ayette Peygamberimiz (sav)'e şöyle demiştir: "Sen kitap

nedir, iman nedir bilmezdin. Fakat Biz onu (kitabı) kullarımızdan dilediğimizi kendisiyle doğru yola eriştirdiğimiz bir nur kıldık. Şüphesiz ki sen doğru yolu göstermektesin." Hz.Mehdi, dini meselelerde zamanındaki müçtehitlerin en faziletlisi ve en mükemmelidir. Bu da onun büyüklüğünü, mertebesinin yüksekliğini, makamının yüceliğini gösterir. (Ali b. Sultan Muhammed el-Kari el-Hanefi, “Risaletül Meşreb elverdi fi mezhebil Mehdi)

Bediüzzaman Said Nursi de, Hz.Mehdi'den şu şekilde bahsetmektedir:

Ahir zamanın en büyük fesadı zamanında, elbette EN BÜYÜK BiR MÜÇTEHiD (içtihad eden büyük islam alimi), hem EN BÜYÜK BiR MÜCEDDiD (her yüzyıl başında dini hakikatleri devrin ihtiyacına göre ders vermek üzere gönderilen büyük islam alimi, yenileyen, yenileyici), HEM HAKiM, HEM MEHDi, HEM MÜRŞiD (doğru yolu gösteren kişi),

HEM KUTB-U AZAM (Müslümanların kendisine bağlandıkları büyük evliyalardan, zamanın en büyük mürşidi) olarak bir zat-ı nuraniyi gönderecek ve o zat da, Ehl-i Beyt-i Nebeviden (Peygamberimiz (sav)’in soyundan) olacaktır... (Mektubat, 411-412)

HZ. MEHDi’NiN iNSANLAR TARAFINDAN ÇOK SEViLMESi

Muhakkak ki o, insanların karşılaştıkları şerler sebebiyle, Mehdi'nin kendilerine en sevgilisi olmadıkça çıkmayacaktır. (Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler – Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, Kahraman Neşriyat, sayfa. 27)

Yer ve gök ehli ondan razı olur. (Heysemi, c. VII, sayfa. 313; Ebu Nuaym'dan, Suyuti, c. II, sayfa. 58; Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler – Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, Kahraman Neşriyat, sayfa. 31)

Allah, bütün insanların kalplerini onun muhabbetiyle dolduracaktır. (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, sayfa. 42)

Mehdi insanlara gelir de, onu yeni gelin gibi aşk ve muhabbetle kucaklarlar... (Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler – Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, Kahraman Neşriyat, sayfa. 35)

Onun hilafetinden yer ve gök ehli, bütün yabani hayvanlar, kuşlar, hatta denizdeki balıklar bile razı olacaktır. (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, sayfa. 31)

Bu fitnelerin en sonuncusu günahsız insanların öldürülmesidir ki, artık o zaman kendisinden herkesin razı olacağı bir gidişatta olan Hz. Mehdi çıkar. (Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler – Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, Kahraman Neşriyat, sayfa. 38)

Allah onun muhabbetini insanların kalplerine yerleştirecektir. Böylece onlar, gündüzleri arslan kesilen ve geceleri de ibadetle geçiren bir toplum olacaklar. (Ukayli “En-Necmu’s-sakıb fi Beyanı Enne’l Mehdi min Evladı Ali b. Ebi Talib Ale’t-Temam ve’l kamal”)

Ümmet'i Muhammed'den memnun olmadık hiçbir fert kalmayacaktır.(Kıyamet Alametleri, sayfa. 163)

Yüzü güzel, kokusu hoş, heybetli, fakat insanlara sevimli ve yakındır. (Mehdi, Deccal, Mesih, sayfa. 102)

HER YERDE HZ. MEHDi’DEN BAHSEDiLMESi

Hadislerde, Hz. Mehdi'nin döneminde onun adından çokça bahsedileceği ifade edilmektedir. Bu da, Hz. Mehdi'nin isminin dünyanın dört bir yanına ulaşacağını göstermektedir:

Semadan bir münadi, "Hak Al-i Muhammed'edir" şeklinde bağırdığı zaman, Mehdi zuhur eder. Herkes sadece ondan konuşur, onun sevgisini içer ve ondan başka bir şeyden bahsetmezler. (Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler – Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, Kahraman Neşriyat, sayfa. 33)

Bir münadinin semadan "Hak, Hz. Muhammed (sav) ehlindedir" şeklinde bağırmasından sonra, Hz. Mehdi'nin sevgisi insanların kalplerine yerleşecek ve ondan başka bir şeyden bahsedilmeyecektir. (El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sayfa. 20)

HZ. MEHDi’YE KENDiSi iSTEMEDiĞi HALDE BiAT EDiLMESi

Hadis-i şerişerde Hz. Mehdi’ye biatın kendisi istemediği halde yapılacağı bildirilmektedir. Bu da gösteriyor ki Hz. Mehdi, kendisini hiçbir zaman Mehdi olarak ilan etmeyecektir. Hatta insanlar ona gelip “alametler sende mevcut, sen Mehdi’sin” dedikleri halde o yine reddedecektir. Ancak “ölümle tehdit” edildikten sonra, insanların kendisine biat etmesini kabul edecektir.

insanlar nihayet Mehdi'ye gelirler ve Rükun ile Makam arasında, kendisi istemediği halde ona biat edeler. "Eğer kabul etmezsen, boynunu vururuz" derler. Yer ve gök ehli ondan razı olur.
(Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler – Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, Kahraman Neşriyat, sayfa. 31)

Halifenin ölümü anında ihtilaf olur. Medine halkından bir kişi koşarak Mekke’ye çıkar. Mekke halkından bir grup onu, istememesine rağmen (bulunduğu yerden) çıkarırlar. Hacer-i Esved’le Makamı ibrahim arasında ona biat ederler. (Sünen-i Ebu Davud, 5Ğ94; El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sayfa. 20)

... Ve sonra istemediği halde biatlarını kabul eder. Eğer siz ona yetişirseniz, ona biat ediniz. Çünkü o yerde de gökte de Mehdi'dir. (Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler – Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, Kahraman Neşriyat, sayfa. 35)

Hz.Fatima’nın soyundan gelen Mehdi, Mekke’de meydana çıkarılır ve istemediği halde kendisine biat edilir. (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sayfa. 52-53)

... Onu tekrar Mekke’de bularak yine, “Sen falan oğlu falansın, annen de filan kızı filanedir, sende şu şu alametler vardır, birinci defa bizden kurtuldun uzat elini sana biat edelim” derler. Bunun üzerine o “Ben aradığınız değilim” der ve tekrar Medine’ye gider.

Medine’de yine aranınca tekrar Mekke’ye döner. Mekke’de kendisini Rükunda bularak şöyle derler: “Eğer biatlarımızı kabul etmezsen, bizi aramakta olan ve başında Haddam’dan birisinin bulunduğu Süfyani ordusuna karşı korumazsan, günahlarımız senin üzerine ve kanlarımız da boynuna olsun” derler. Bunun üzerine Mehdi, Rükun ile Makam arasına oturur ve elini uzatarak biatları kabul eder. (El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sayfa. 39-
40)

Fitne içindeki insanlar kan akıtıldığı bir zamanda evinde oturmakta olan Mehdi’ye gelir ve “Bizim için kalk artık”der. O ise kabul etmez, ancak ölümle tehdit edildikten sonra onlar için kalkar. Ondan sonra artık kan dökülmez. (ibn Ebi fieybe, c. VII, sayfa. 531; Abdurrezzak H. 20771, c. XI, sayfa.372; Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sayfa. 52-53)

Kur’an-ı Kerim’de Yusuf Suresi'nde, Hz. Yusuf’un da kendi isteği olmaksızın bulunduğu ülkenin kralı tarafından doğruluğu, adaleti, bilgisi, güvenilirliği sayesinde başa getirildiği haber verilmektedir:
... Onunla konuştuğunda da (şöyle) dedi: "Sen bugün bizim yanımızda (artık) önemli bir yer sahibisin, güvenilir (bir danışman-yönetici)sin. (Yusuf Suresi, 54)

HZ. MEHDi’YE NEREDE BiAT EDiLECEĞi

Sonra da hilafet yeryüzünün en hayırlısı olan Mehdi'ye evinde otururken gelecektir. (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy il Ahir Zaman, sayfa.26)

Mekke’de kendisini Rükunda bularak şöyle derler: “Eğer biatlarımızı kabul etmezsen, bizi aramakta olan ve başında Haddam’dan birisinin bulunduğu Süfyani ordusuna karşı korumazsan, günahlarımız senin üzerine ve kanlarımız da boynuna olsun” derler. Bunun üzerine Mehdi, Rükun ile Makam arasına oturur ve elini uzatarak biatları kabul eder. (El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sayfa. 39-40)

Rükun ile Makam arasında kendisine biat edilecektir.Hz.Mehdi o kadar merhametli olacaktır ki, zamanında ne bir kimse uykusundan uyandırılacak, ne de bir kimsenin burnu kanayacaktır. (El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sayfa. 42)


Yorum Yap


EmoticonEmoticon