Bişr el-Ganevî (r.anh) dan nakledildiğine (diğer raviler: Abdullah b. Bişr , El-Velîd b. el-Mugîre , Zeyd b. el-Hubâb, Abdullah b. Muhammed b. Ebî Şeybe) göre, Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"İstanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden kumandan ne güzel kumandan; o ordu ne güzel ordudur!.." (Ahmed b. Hanbel ; Musned , V. 241/855)
Hadisin sıhhati hakkında Hâkim, "isnâd-ı sahîh" derken meşhur ricâl âlimi Zehebî, Hâkim'in kanaatine iştirak ile hadisin "sahîh" olduğunu belirtmektedir.
Nâsiruddin el-Albânî de, hadisin râvilerinden Abdullah b. Bişr el-Ganevî hakkındaki İbn-i Hibbân'ın musbet görüşünün kendisini tatmin etmediği gerekçesiyle, "bana göre hadis sahih değildir" demekte ve "zayıf" olduğuna işaret etmektedir. (Silsiletu'l-ehâdisi'z-zâife, II, 268-269)
İstabulu ikinci defa feth etmeye gelen İslam devletinin Halifesi Muaviye, ordunun komutanı Yezid b. Muaviye ; İstanbul'u kuşatmaya gelen ordunun içinde şehid olanların içinde ise Rasulullah (s.a.v.) in sancaktarı olan Eyyub el Ensari idi.
Konstaniyye ve Deylem’in feth edileceği
İbni Mace ve Ebu Naim, Ebu Hureyre’den tahric ettiler, O dedi, Peygamber (s.a.v.) buyurdu: Eğer dünyadan bir gün bile kalsa, Allah o günü uzatır, Ehli Beytim’den birisini, çıkarır ve dünyaya Malik eder. O Konstaniyye ve Deylem dağlarını feth eder.
(Deylem Dağları Hazer denizinin güneybatısındadır.)
Rumiyye (Roma)’nın ve Kat’i beldesinin fethi
Huzeyfe b. Yamani
Mehdi kıssası ve Rumiyye’nin fethi hakkında Resullullah (s.a.v.)’den rivayet etti, O şöyle buyurdu: Mehdi’nin askerleri dört tekbir getirdiği zaman, Rumiyye’nin duvarları yerle bir olacaktır. Burada altı yüzbin kişi öldürülür. Ve hazineleri de Beyt-ül Makdis’e götürülmek için alınır. Ayrıca içinde sekine ve Beni İsrail’in sofrası, gerçek Tevrat levhaları, Hz. Musa’nın asası ve Hz. Süleyman’ın minberi ile, Allah’ın Beni İsrail’e gönderdiği süt gibi beyaz renkli men (kudret helvası)’den iki ölçek bulunan tabut da Beyt-ül Makdis’e getirirler. Sonra onlar Tahine ismindeki bir şehri de feth eder ve nihayet kat’i beldesine gelirler:
Kat’i: Bu belde gemileri taşımayan bir deniz üzerindedir. Denildi ki: “Ya Resullullah, niçin o gemileri taşıyamayaz” Buyurduk ki: O denizin derinliği bulunmamaktadır. İnsanlar ona ancak küçük gemilerle geçebilirler.
Hz. Mehdi ve ordusu o denizin kenarından geçerler.
Allah orada Adem oğulları için menfaatlar yaratmıştır. Kat’i beldesinin 360 kapısı bulunur ve her kapıdan da 1000 savaşçı çıkar. Mehdi ve ordusu 4 tekbirle şehrin duvarlarını yerle bir eder. İçindeki hazineleri alır ve burada yedi yıl kaldıktan sonra Beyt-ül Makdis’e geçerler. Deccal’in Isfahan yahudileri ile birlikte çıktığı haberi bu sırada onlara ulaşır.
(Bu hadisi Ebu Ömer ed-Dani Sünen’de zikreder.)
"İstanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden kumandan ne güzel kumandan; o ordu ne güzel ordudur!.." (Ahmed b. Hanbel ; Musned , V. 241/855)
Hadisin sıhhati hakkında Hâkim, "isnâd-ı sahîh" derken meşhur ricâl âlimi Zehebî, Hâkim'in kanaatine iştirak ile hadisin "sahîh" olduğunu belirtmektedir.
Nâsiruddin el-Albânî de, hadisin râvilerinden Abdullah b. Bişr el-Ganevî hakkındaki İbn-i Hibbân'ın musbet görüşünün kendisini tatmin etmediği gerekçesiyle, "bana göre hadis sahih değildir" demekte ve "zayıf" olduğuna işaret etmektedir. (Silsiletu'l-ehâdisi'z-zâife, II, 268-269)
İstabulu ikinci defa feth etmeye gelen İslam devletinin Halifesi Muaviye, ordunun komutanı Yezid b. Muaviye ; İstanbul'u kuşatmaya gelen ordunun içinde şehid olanların içinde ise Rasulullah (s.a.v.) in sancaktarı olan Eyyub el Ensari idi.
Konstaniyye ve Deylem’in feth edileceği
İbni Mace ve Ebu Naim, Ebu Hureyre’den tahric ettiler, O dedi, Peygamber (s.a.v.) buyurdu: Eğer dünyadan bir gün bile kalsa, Allah o günü uzatır, Ehli Beytim’den birisini, çıkarır ve dünyaya Malik eder. O Konstaniyye ve Deylem dağlarını feth eder.
(Deylem Dağları Hazer denizinin güneybatısındadır.)
Rumiyye (Roma)’nın ve Kat’i beldesinin fethi
Huzeyfe b. Yamani
Mehdi kıssası ve Rumiyye’nin fethi hakkında Resullullah (s.a.v.)’den rivayet etti, O şöyle buyurdu: Mehdi’nin askerleri dört tekbir getirdiği zaman, Rumiyye’nin duvarları yerle bir olacaktır. Burada altı yüzbin kişi öldürülür. Ve hazineleri de Beyt-ül Makdis’e götürülmek için alınır. Ayrıca içinde sekine ve Beni İsrail’in sofrası, gerçek Tevrat levhaları, Hz. Musa’nın asası ve Hz. Süleyman’ın minberi ile, Allah’ın Beni İsrail’e gönderdiği süt gibi beyaz renkli men (kudret helvası)’den iki ölçek bulunan tabut da Beyt-ül Makdis’e getirirler. Sonra onlar Tahine ismindeki bir şehri de feth eder ve nihayet kat’i beldesine gelirler:
Kat’i: Bu belde gemileri taşımayan bir deniz üzerindedir. Denildi ki: “Ya Resullullah, niçin o gemileri taşıyamayaz” Buyurduk ki: O denizin derinliği bulunmamaktadır. İnsanlar ona ancak küçük gemilerle geçebilirler.
Hz. Mehdi ve ordusu o denizin kenarından geçerler.
Allah orada Adem oğulları için menfaatlar yaratmıştır. Kat’i beldesinin 360 kapısı bulunur ve her kapıdan da 1000 savaşçı çıkar. Mehdi ve ordusu 4 tekbirle şehrin duvarlarını yerle bir eder. İçindeki hazineleri alır ve burada yedi yıl kaldıktan sonra Beyt-ül Makdis’e geçerler. Deccal’in Isfahan yahudileri ile birlikte çıktığı haberi bu sırada onlara ulaşır.
(Bu hadisi Ebu Ömer ed-Dani Sünen’de zikreder.)